. ....
Dr. Özer ODABAŞI
3 Şubat 1963 tarihinde Erzincan’ın Kemah ilçesine bağlı Gediktepe Köyü’nde doğdu.
1980 yılında, şimdiki adı Burhan Felek Lisesi olan Üsküdar Lisesi ’nden mezun oldu . İki yıl İstanbul Üniversitesi Orman Mühendisliği Bölümü’nde okuduktan sonra, İ.Ü.Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’ne girdi. 1988 yılında buradan mezun oldu. Meslek hayatına Erzurum’un Şenkaya İlçesi’nde başladı. Mecburi hizmetini Erzurum Nümune Hastanesi’nde tamamladı.
Daha sonra İstanbul Haydarpaşa Nümune Hastanesi Dahiliye Kliniği’nde dört yıl görev yaptı. Bu dönem içerisinde aynı hastanede bir süre başhekim yardımcılığı görevini yürüttü. Aynı yıllarda, Çengelköy’de kendi adına muayenehane açtı. 1994 senesinde resmi görevinden ayrılarak serbest hekim olarak çalışmaya başladı. Muayenehanesini büyüttü ve daha merkezi bir yere taşıyarak Çengelköy sahilinde yıllarca bölge halkına hizmet verecek olan Boğaziçi Tıp Merkezi’ni kurdu.
1994 yerel seçiminde Üsküdar Belediyesi Meclis Üyeliğine seçildi. 1999 yılına kadar yürüttüğü bu görevi esnasında, sağlık-kültür-eğitim ve çevre alanlarında başkan danışmanlığı yaptı. Bu süre zarfında, tüm Üsküdarlıların beğeni ile takip ettiği “Katibim Kültür ve Sanat Şenliği”nin koordinatörlüğünü yaptı. Ayrıca sonraki yıllarda bütün Türkiye’ye yayılan İftar Çadırı’nın fikir babası ve ilk uygulayıcısı oldu.
1996 yılında Beykoz-Kavacık’ta, Boğaziçi Tıp Merkezi’nin ikinci şubesini açtı. Burası sonraları Sabes Tıp Merkezi adıyla 2011 yılı sonuna kadar hizmete devam etti. Buranın kapanışını müteakip, çalışma hayatına Özel Kavacık Medistate Hastanesi’nde devam etti. Bir yıl süreyle mesul müdürlük yaptı. 2012 yılında Sağlık Bakanlığı’nın Yedi Tepe Üniversitesi aracılığıyla açtığı akupunktur eğitimine katıldı. Şubat 2014 tarihinden itibaren hastaneyle birlikte, kendi adına açtığı muayenehanesinde görev yapıyordu.
Gerek Çengelköy’de gerekse Beykoz’da hizmet verdiği yıllar boyunca, sosyal sorumluluk bilinci ile halka yönelik ücretsiz seminerler, çeşitli sağlık taramaları, sağlıklı yaşam yürüyüşleri ve sünnet organizasyonları yaptı.
Mesleki ve siyasi çalışmaları yanında, İ.Ü. İktisat Fakültesi Sosyal Siyaset Bölümü’nde master yaptı. Ayrıca, İ.Ü.İşletme Fakültesi İşletme iktisadı Enstitüsü Hastane ve Sağlık Kuruluşları Yönetimi Bölümü’nde tezsiz yüksek lisans eğitimini tamamladı. Özel ilgisi sebebiyle, Türker İnanoğlu Vakfı (TÜRVAK) Sinema ve Televizyon Okulu’nun Program Yapım ve Yönetim Bölümüne devam ederek mezun oldu.
Sosyal alanda, Anadolu Aydınlar Ocağı, Beykoz Derneği, (Bey-der) başta olmak üzere birçok sivil toplum kuruluşunda kurucu başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği yaptı. Gençleri kötü alışkanlıklardan ve sokaklardan uzak tutmak amacıyla spora teşvik eden Beykoz amatör spor kulüplerine sağlık sponsorluğu yaparak ve yönetim kurullarında çalışarak son gününe kadar destek oldu. Doğduğu topraklara olan bağlılığını hep devam ettirerek Erzincan ve Kemah’la ilgili bir çok dernek, vakıf ve spor kulübünde aktif olarak görev yaptı.
2004 yılında kurucu üyesi ve mütevelli heyet başkanı olduğu ÖSEV’i kurdu. Önleyici Sağlık ve Eğitim Vakfı olarak, sağlık, eğitim ve sosyal yardımlaşma alanında hizmetler verdi. “Bizim en önemli projemiz gençlerimizdir” diyerek, yüzlerce üniversite öğrencisine eğitim bursu verdi ve onları akademik ve sosyal alanda geliştirecek, onlara vizyon katacak bir çok eğitim programı düzenledi. Vakıftaki öğrencilerle birlikte “Türkiye Şişmanlamasın” isimli ulusal bir projeyi yürütüyordu.
Meslek hayatı boyunca toplumda koruyucu hekimlik ve sağlıklı yaşam bilincini geliştirmek amacıyla pek çok etkinlik düzenledi; birçok gazete ve dergiye yazı yazdı; televizyon ve radyo programlarına katıldı ve “Sağlıklı Beslenme” isimli kitabını yayınladı.
Dr. Özer ODABAŞI, hayatı boyunca mesleğinden onur duyan, onu her daim hakkıyla yapmaya çalışan biri oldu. “İnsanları mutlu etmek beni de mutlu ediyor” anlayışıyla kapısına gelen herkese yardımcı olmaya çalıştı. Her mecliste, özellikle de gençlerle olan sohbetlerinde “doğru iş ve doğru eş seçtiği için çok mutlu biri olduğunu” vurgulardı.
Hayatı coşkuyla yaşamak, müteşebbislik, cesaret, üretkenlik, gelişmeye ve yeniliğe açık olmak, her daim çözüm odaklı olmak, asla yılmamak, dosdoğru olmak, haksızlığa karşı mücadele etmek, yardım isteyene koşmak, sevgi dolu olmak, dost ve arkadaş canlısı olmak, cömert olmak, çalışkanlık, hayırseverlik, muziplik, kendisiyle bile alay edebilmek ve her zaman güler yüzlü olmak onun vasıflarından bazıları…
Bu kadar sosyal olmasının yanında onu farklı kılan en önemli özelliği ailesine olan düşkünlüğü idi. Hayırlı bir evlat ve ağabeyi, 25 yıllık bulunmaz bir eş-dost-can yoldaşı, harika bir baba…
Ölüm hepimiz için kaçınılmaz son. Önemli olan nasıl bir hayat sürdüğümüz ve geriye nasıl bir isim bıraktığımız.
Dr. Özer ODABAŞI, güzel yaşadı, onurlu yaşadı. Ardında tertemiz , bir isim, kendisini hayırla yâd edecek insanlar, kendisinden razı olan, ana-baba-kardeş, eş ve Melikşah, Ahmet Oğuz ile Elif adında çocukları olmaktan her daim gurur duyacak 3 tane pırıl pırıl evlat bıraktı.
Bizler ondan râzı ve hoşnut olduk, Mevlâ da razı olsun, makâmı âli, mekânı cennet olsun…
2010 Yılnunda yapılan Olagan Genel Kurul Toplantısında İst. Kemah Spor yönetimine seçildi. Kulüp için maddi ve manevi olarak elinden geleni yaptı. Saglım raporalrının düzenlenip onaylanmasından sakatlanan oyuncuların saglıgına kavuşmasına kadar tam bir nefer gibi çalıştı.
O' Kulübe ve yönetime hep saygı duydu, inandı, destek oldu, yöneticiler ve sporcularda Özer Hocalarına saygı duydular, güvendiler, inandılar. Öyleki Özer Odabaşı'nın bulundugu ortamlarda ilk söz hakkı kendisine verildi. Kararsızlık durumlarında Özer Odabaşı'nın görüşü kabul edildi.
Kulüp Başkanı Hüseyin Çakmaktaş'ın sevgi ve saygısını ifade etmek için kullandıgı ''Hem Hocam, hem kardeşim'' ifadeleri tüm kulüpte benmsendi ve zamanla herkesin hocası ve kardeşi oldu.
Yerinin doldurulması asla mümkün olmayan bu güzel insan arkasında sayısız sevenlerini bırakarak aramızdan ayrılırken; '' Bu kulüplerin degerini bilip destek olabilsek gençlere en güzel hizmeti yapacak, vatana millete yararlı fertlere kazandıracak ve annelerine, babalarına hayırlı evlatlar kazandırabiliriz. Ben şahsım adına bunun için elimden geleni yapacagım'' ifadeleri bizlere miras kalmıştır.
''Rahat uyu hocam kabrin nur, mekanın cennet olsun, gözün arkada kalmasın, bizler bıraktıgın emaneti gücümüz yettigince yaşatmaya çalışacagız.''
İST. KEMAH SPOR YÖNETİM KURULU